İşçisine ev yapan da var 22-Kas-2015

Kazancını işçileriyle, çalışanlarıyla paylaşan bir iş adamı İbrahim Erdemoğlu. Türkiye'de insan odaklı şirketlerden Erdemoğlu Holding'in Yönetim Kurulu Başkanı Erdemoğlu, bu görgüyü babası, şirketin kurucusu merhum Mehmet Erdemoğlu'ndan öğrendiğini, babasının öğrettiği ilkelerle hareket ederek, çalışanları aileden biri olarak gördüklerini söylüyor. Yıllık 3 milyar liralık cirosuyla dünyanın halı üretiminde lider şirketi olan holding, çalışanlarına ev yaptırıyor, yıllık kârının yüzde 10-15'ini de ikramiye olarak yıl sonunda dağıtıyor. Kâr, her yıl iki bayramda çalışanlara ikramiye olarak veriliyor. Kâr yüksekse bu ikramiye dört maaş tutarında oluyor. İbrahim Erdemoğlu çalışanlarının piyasa şartlarının üzerinde ücret aldığını söylüyor. Ayrıca onlara yapılan sosyal yardımlarla çalışanlarının hayat kalitesinin yüksek olduğunu sözlerine ekliyor.

HER ŞEY İKİ TEZGAHLA BAŞLADI
Şirketin kurucusu Mehmet Erdemoğlu'nun iki dokuma tezgahıyla temelini attığı Erdemoğlu Holding'de 7 bin işçi çalışıyor. Erdemoğlu'na göre işçiye yapılan yatırım şirket gelirlerine de olumlu yansıyor. Son olarak Sasa şirketinin yüzde 51'ini Sabancı Holding'ten 102 milyon dolara satın alarak adından söz ettiren Erdemoğlu Holding'in Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Erdemoğlu, kazancını neden çalışanlarla paylaştığını ve bunun nasıl işe yaradığını Pazar SABAH'a anlattı.

- Nedir Erdemoğlu Holding'in kuruluş hikayesi?
- Babamız ve kurucumuz Mehmet Erdemoğlu, 1931 yılında o zaman Malatya'ya bağlı Besni ilçesinde doğdu. O dönemin geleneklerine uygun olarak daha ilkokul çağında, bir dokuma ustasının yanında çıraklık yapmaya başlamış. Aza kanaat etme, tevazu, komşusunu gözetme, ticarete hile karıştırmama, sözünde durma gibi ilkelerin öne çıktığı Ahilik kültürü ile yoğrulmuş çok özel bir insandı. Ticaret hayatına 1970'de ailesiyle birlikte göç ettiği Gaziantep'te iki kilim tezgahı ile başladı. 1983 yılı halı üretiminin başlangıç yılı. 'Besnili Bilge' olarak anılan babamızı 2006'da kaybettik. Kimseyi kırmadı, kimseyi eleştirmedi. Bizzat yaşayarak, derviş halini bizlere gösterdi. Ne şart olursa olsun, şükrederdi.

Yani çalışanlarına karşı paylaşımcı olmanız babanızın sayesinde?
- Bizim çalışanlarımıza yaptığımız katkılar hep babamızın bize öğrettiği ilkelerden kaynaklanıyor.

- Peki çalışanlarınıza yaptığınız katkılar onların iş verimliliğini artırıyormu?
- 2001 krizinin ardından, 2002 yılında çalışanlarımız için konut projesi gerçekleştirdik. O dönemde faizler yüzde 60'lardaydı. Biz öyle bir dönemde bu işe başladık. Krizde insanlar işçi atarken, biz çalışanlara konut vermek için harekete geçtik. Bizde insan ayrımı yok, herkes becerisine göre ücret alır ancak insani açıdan kimse farklı değildir. Herkes aynı yemeği yer, başta ben olmak üzere, müdürlere farklı, işçiye farklı yemek verilmez. Biz hangi hastaneye gidiyorsak, tüm çalışanlarımızı aynı hastaneye göndeririz. Tüm masrafları şirketimiz öder.

800 İŞ ÇİMİZ EV SAHİBİ OLDU

- Konut projesi nasıl başladı?

- 1983 yılına kadar kirada oturuyorduk. O dönem bir halı tezgahımız var. 1983'te ailece kendi evimize çıktık. Ev sahibi olduğumuz zaman annemin yaşadığı sevinci hiçbir zaman unutamam. 1990'da evlendim. 130 metrekarelik bir ev aldım. 2000'li yıllarda Gaziantep'te 43 villalık bir site yapılıyordu, sitenin geliri de Gaziantepspor'a verilecekti, o zaman biz de villaya üye olalım dedik. Bir gün inşaatı gezmeye gittik. Benim oturduğum ev 130 metrekare, 650 metrekarelik villanın salonu benim ev kadar. Bunları görünce, "Sen burada nasıl oturacaksın, burada oturmak için ne yaptın?" diye sordum kendi kendime. Buna cevabım, "Tüm çalışan arkadaşlarımızın sayesinde, onların emeği karşılığı ben bu evi alabiliyorum. Keramet bende değil" oldu. Ben de onlar gecekonduda yaşarken, benim burada oturmam doğru değil diye düşünerek, hemen müdürümü aradım ve "Belediyeden bedeli karşılığı bir arsa alalım" diye talimat verdim. 40 dönümlük bir yer bulduk. Burayı satın aldık. Önce 250 konuta başladık. En kıdemlilerden başlayarak işçilerimize ev vermeye başladık. Şu anda 812 konutumuzu çalışanlara teslim ettik. Son partiyi 2014'te verdik. 132 metrekarelik bu evlerin bugünkü değeri 200 bin TL civarında. İlk etap 18 bin, ikinciler 30 bin ve son etaptakiler de 70 bin lira ödeyerek evlerin sahibi oldular. Toplam harcama miktarımız 107 milyon lirayı buldu.

YARDIMDA KARŞILIK BEKLENMEZ

- İşçilerinize yaptığınız bu sosyal yardımlar, şirkette verimliliği artırıyor. İşçiye yapılan katkıların karşılığını kurumsal olarak alıyor musunuz?
- Karşılık bekleyerek yardım yapmaya başlarsanız, oluşacak küçük olumsuzluklardan demoralize olursunuz. Kesinlikle böyle bir şey beklemeyeceksiniz. Ama doğru olan bir şey var, nerede olursanız olun, ne yaparsanız yapın, yaptığınız iyiliğin karşılığı er ya da geç gelir sizi bulur. Hiç kimse aptal değildir. Yapılan iyiliği de kötülüğü de anlar. O sırada sesinin çıkmaması zannetmeyin kandırıldığı anlamına gelir. Yani dönecek diye yaparsanız, yanlış olur. Ama bu yapılanlar bize katkı sağladı mı diye bakacak olursanız, şöyle anlatayım: 1983 yılında iki dokuma tezgahı olan bir şirket olarak başladık. Daha arabamız bile yoktu. Oralardan bu seviyeye geldik. Bu sorunun cevabı budur.

Peki 7 bin işçiniz var, proje burada duracak mı?
- Gaziantep'teki 800 işçimize ev verdik. Yeni arsa talebimiz oldu. Çünkü daha ev sahibi olmayan çalışanlarımız var. Dinarsu fabrikamızın olduğu Çerkezköy'de belediyeden arsa talep ettik. Torbalı'da mobilya fabrikamız var. Orada da arsa talep ettik. Arazilerin 30-40 dönüm olmasını istiyoruz. Projeler en az 200 konutla başlayacak. Devamı gelecek. Çalışanlardan, ödeyebilecekleri seviyede bir katkı payı alıyoruz. İşçilerimizin eve yaptığı ödemeler, onların kira miktarlarını aşmayacak. Biz bu işi hayır yapmak olarak değil, elde edilen kârın paylaşımı olarak görüyoruz. Zaten kâr etmesek, bunları yapamayız. Kârı da işçilerimiz sayesinde yaptığımız için bu başarıyı onlara paylaşmak istiyoruz. Çalışanlarımızın büyük kısmı bizden ev sahibi olacak. Çünkü, annebabamızın bize öğrettiği bir şey var. Bu dünyada hiçbir şey bizim değil. Sadece sorumluluğumuz var. Bu da herkese karşı... Zaten benim derseniz, sizin olan bir şeyi paylaşamazsınız.

2016'DA 700 KİŞİ ALINACAK
Üretime 1970'de iki kilim dokuma tezgâhı ile başlayan Erdemoğlu Ailesi, 1998 yılında Merinos Halı San. ve Tic. A.Ş. olarak aile şirketi adını değiştirdi. Bünyesine daha sonra Dinarsu, Padişah markalarını da katan, halının yanı sıra mobilya, ev tekstili ve iplik sektörlerinde de büyük yatırımlar yapan firma, 2010'da tüm şirketlerini tek bir çatı altında toplayarak Erdemoğlu Holding'i kurdu. Şirket bugün Merinos, Dinarsu, Padişah, Efsane, İmparator ve Boğaziçi markaları ile parça halıda dünya lideri. Holding, gelecek yıl yüzde 20-25 oranında büyümeyi hedefliyor. Bu da 700 kişiye istihdam sağlayacak.

OKUL DA CAMİ DE YAPTIRIYOR
 

"Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın, paylaşım konusunu gündeme getirmesini çok olumlu görüyorum. İnşallah bunu başka patronlar da yapar. Biz aynı zamanda okul yaparak devlete veriyoruz. Şu anda özel, devlet okulları üniversiteler de dahil, Türkiye çapındaki 2 bin öğrenciden biri bizim yaptırdığımız okullarda okuyor. Adıyaman Besni'de bir fakülte yapıyoruz. Hatta orada 5-6 fakülteli Besni Üniversitesi yapmak istiyoruz. Mimarlık Fakültesi bitmek üzere... Yeni hükümetten onay alırsak diğerlerine de hemen başlayacağız. 500'e yakın üniversite öğrencisine aylık 200 bin lira civarında burs veriyoruz. Burs verirken tek kriterimiz o çocuk bursu alamazsa okuyamayacak olması. Gaziantep'te annemiz Selvi Erdemoğlu adına 5 bin kişilik cami yapılıyor. Babamızın adına da yaptırmıştık. Ayrıca üst düzey çalışanlarımızı şirketlerimizin kârına ya da direkt hisseden ortak etme projesi üzerinde çalışıyoruz. Üst düzey yöneticilerimizi de çalıştığı firmalara ortak yapacağız. Bunu da babamızdan öğrendik."

https://www.sabah.com.tr/pazar/2015/11/22/iscisine-ev-yapan-da-var-kr-payi-veren-de

 

 

22 Kasım 2015

Sabah Gazetesi

Yorum Yap

Yorum başarıyla iletildi.
Some errors while submit form